Böyle olmayı biz seçmedik.. Tüm bu mutsuzluk neden? Tüm bu umutsuzluk neden?
Bugün günlerden pazartesi fakat okuyucu bu blog yazısını farklı bir günde okuyor olabilir. O da bugün yani pazartesi günü okusun ya da farklı bir günde mesela perşembe günü okusun bu neyi değiştirir. Gerçi ben perşembe günlerini pazartesilerden daha çok severim. İşte şimdi kendime şaştım! Demek şu hayatta hâlen sevdiğim bir şeyler var. Güzel kadınlar ve yaramaz çocuklardan başka. Onları söylemeden edemem. Her şey nasip öyle değil mi?
İşte şimdi kendime şaştım… Madem bir hayat yaşıyoruz, madem bu alnımıza yazılmış bir yazı. Öyleyse dostlar iyi bir hayat yaşayalım. Peki bu hayatı bize kim verecek? Bir başkası değil elbette. İnsanın kaderi kendi çabasına bağlı kılındıysa dostlar, iyi ve güzel olanı elde etmek için çabalamalı insan.
Bugünlerde “varoluşsal sancılarım” var dostlar. Sürekli kendime sorup durduğum anlamsız daha doğrusu cevapsız sorularım var. En çok da insanlar bu hayata nasıl katlanıyor diyorum. Belki de onlarda katlanamıyorlar bir şekilde herkes de ben gibi ama sanmıyorum. Bu iş yakında çığırından çıkacak gibi.
Devlet düşmanı: devletleri ve onların halklarını sömürmek üzerine kurulmuş düzenlerini sevmeyen kişi. O, egemen sınıfların kurduğu sahte barış ve düzen yalanına boyun eğmeyendir.